Tarih: 10.05.2025 17:18
Yazar Güven Albayrak: İstanbul’un havası, ruhumuzun aynasıdır
İSTANBUL-BHA
İşte yazının detayları:
"İstanbul, yalnızca taşlarıyla, deniziyle, siluetiyle değil… Havasıyla da konuşan bir şehirdir. Gökten gelen her bulut, denizden yükselen her buğu, Boğaz’ın iki yakasında esen her rüzgâr, sanki şehrin kalbinden geçen duyguları fısıldar. Bir martının kanadında süzülen serinlik, Galata’nın yüzünü okşayan rüzgâr, Sultanahmet’in taşlarına sinen yağmur kokusu… Tüm bunlar, İstanbul’un ruhuna dokunan görünmez kalemler gibidir. Ve biz, o ruhun bir parçası olarak, şehrin havasıyla birlikte dalgalanır, savrulur, bazen de kendimize döneriz.
Bazı sabahlar İstanbul, ansızın bir bahar gibi belirir. Güneş, Çamlıca sırtlarını nazlı bir ipekle sarar; bir pencere açılır ve içeri umut dolu bir nefes doluverir. O anda şehir, sadece ışıkla değil, içimize dolan iyimserlikle de parlar. Bir vapurun önünde oturmuş bir yolcu, gözlerini denize bırakır ve içinden daha önce hiç duymadığı bir mısra doğar: “Yaşamak, bazen İstanbul’a bakmaktır yalnızca.”
Fakat sonra, bir gri düşer kentin üstüne. Sis, Karaköy’ü sarar, Kız Kulesi gölgelenir, sesler yankısını yitirir. O anlarda İstanbul, içe dönük bir dost olur. Yalnızlıkla barışıktır. Her yağmur damlası, bir iç çekiş gibi vurur kaldırımlara. Dar sokaklarda yürüyenler, ayak sesleriyle birlikte kendi iç seslerini de duymaya başlar. Belki bir ayrılığın ardından, belki bir kararın eşiğinde, İstanbul’un o puslu sabahları insanı kendiyle yüzleştirir.
Ve bazen rüzgâr öfkelenir. Dalgalar kabarır, sahil yolu çırpınan bir kalp gibi atmaya başlar. Beşiktaş kıyısında ağaçlar eğilirken, insanlar içsel bir fırtınanın ortasında bulur kendini. Geçmişin defterleri açılır, ertelenmiş kararlar su yüzüne çıkar. İstanbul’un rüzgârı sadece yaprakları değil, insanın içini de sarsar. Belki de o yüzden bu şehir, yalnızca yaşanacak değil, yaşatacak kararların da şehridir.
İstanbul’un havası, bir şiirdir. Kimini güldüren bir bahar nağmesi, kimini içine çeken bir sonbahar hüzmüdür. Bu şiirin içinde kayboldukça anlarız ki; İstanbul, sadece bir şehir değil, bizimle birlikte nefes alan bir hikâyedir. Her gün yeniden yazılan, her duyguya yeni bir kıta ekleyen, yeri geldiğinde bizi susturan, yeri geldiğinde konuşturan bir şiir...
Bugünkü İstanbul, senin ruhuna hangi mısrayı yazıyor?
Belki “Her şey geçer” diyor bir martı sesiyle…
Belki “Yeni bir başlangıç vakti” diyor rüzgârın fısıltısıyla…
Veya sadece susuyor…
Ama unutma; İstanbul hiçbir zaman sessiz kalmaz, sen duymasan da o konuşur.
GÜVEN ALBAYRAK"
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —