Tarih: 06.05.2025 19:35

Sanatla sabır, tel ile terapi: Kezban Arslan’ın el sanatlarına adanmış hikâyesi

Facebook Twitter Linked-in

İlhan KILIÇ / HOLLANDA - BHA Hollanda’da Geleneksel Türk El Sanatları Vakfı çatısı altında çalışmalarını sürdüren Kültür Bakanlığı Filografi Sanatçısı Kezban Arslan, açıklamalarda bulundu. Sabır, zaman ve titizlik gerektiren filografi sanatını yıllardır hem Türk toplumuna hem de Avrupalılara tanıtmak için büyük emek verdiğini belirten Arslan, bu sanatın karşılaştığı zorluklara ve gelecek hedeflerine değindi. “BİR ESER AYLARCA SÜREBİLİYOR” Filografi sanatının inceliklerine değinen Arslan, bir eserin ortaya çıkış süresinin oldukça değişken olduğunu ifade etti. Ebat, detaylar ve çerçeve gibi unsurların bu süreyi etkilediğini söyleyen sanatçı, “Bazen birkaç saatte küçük bir çalışma yapabilirken, bazen aylarca aynı eser üzerinde çalışmam gerekebiliyor. Filografi çok sabır isteyen bir sanat.” dedi. MALZEME TEMİNİNDE ZORLUKLAR YAŞANIYOR Sanatın önündeki en büyük engellerden birinin malzeme temini olduğunu belirten Arslan, özellikle Türkiye’den getirtilen özel çiviler ve bakır tellerin tedarikinde sorunlar yaşandığını aktardı. Kargo süreçlerinin kendisi için en yorucu kısımlardan biri olduğunu dile getirdi. Sanatseverlerin sergilere yoğun ilgi gösterdiğini belirten Arslan, buna rağmen eser satın alanların sayısının az olduğuna dikkat çekti. “Bir kisişel sergi, sanatçının yıllarını alıyor. Ancak izleyiciler bazen 10 dakikada gezip geçiyor. Bu durum beni üzüyor, çünkü her eser bir hikâye barındırıyor.” dedi. Uzun yıllardır Amsterdam’daki belediyeye bağlı semt evlerinde sanat eğitmenliği yapan Kezban Arslan, şu ana kadar 500’ün üzerinde kursiyer yetiştirdiğini belirtti. Ancak bu sanata gönül verip uzun vadede sürdüren kişi sayısının az olduğunu söyledi. SANATLA TERAPİ: YENİ BİR YOLCULUK Sanatın ruhsal iyileştirici gücüne inandığını vurgulayan Arslan, 2025 Mart ayında sanat terapisti unvanını aldığını da açıkladı. “Sanat, sadece üretmek değil; insanlara kendilerini ifade edebilecekleri bir alan sunmak demek. Bazen kelimelerin anlatamadığını çizgiler ve renkler ifade ediyor.” diyerek el sanatlarını terapi aracı olarak da değerlendirdiğini belirtti. Türk el sanatlarını önce Hollanda’daki Türk toplumuna, ardından Hollanda halkına ve Avrupa’nın farklı ülkelerine tanıtmak için yıllardır emek verdiğini söyleyen Arslan, bu çalışmaların kendisinden sonra da devam etmesini arzuladığını ifade etti. “Sanatsız bir toplumun köreleceğini düşünüyorum. Belki şu an filizlerini göremesem de ektiğim tohumların gelecekte çiçek açacağına inanıyorum.” sözleriyle geleceğe umutla baktığını dile getirdi. Kezban Arslan, en büyük hayalinin Türk el sanatlarını uluslararası arenada daha fazla tanıtmak olduğunu söyleyerek sözlerini tamamladı.


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —