Tarih: 11.05.2025 02:02

Prof. Dr. Ömer Özkan'dan gençlere ilham veren konuşma

Facebook Twitter Linked-in

ANTALYA-BHA Akdeniz Üniversitesi Organ Nakli Merkezi Müdürü, Türkiye’nin ilk yüz ve çift kol naklini, dünyanın ise ilk rahim naklini gerçekleştiren Prof. Dr. Ömer Özkan, Dr. İlhami Tankut Anadolu Lisesi koordinasyonunda gerçekleşen TEDx Dital Youth etkinliğinde lise öğrencileriyle buluştu. "Hedefi olmayanın yönü de olmaz" diyen Prof. Dr. Ömer Özkan, TEDx Youth sahnesinde gençlere bilimin gücünü, merakın değerini ve ülkeye duyulan sorumluluğu anlattı. "HEDEFİ OLMAYANIN YÖNÜ DE OLMAZ" Konuşmasına “Hayatta mutlaka bir hedefiniz olmalı. Hedefi olmayanın yönü de olmaz.” diyerek başlayan Prof. Dr. Özkan, başarının sadece ulaşılan nokta değil, o noktaya giderken yaşanan emek ve azimle ölçülebileceğini vurguladı. Hedef belirlemenin, kişinin yaşadığı döneme, coğrafyaya ve toplumsal yapıya göre değişebileceğini hatırlatan Özkan, "Roma'da sarayda oturmak bir hedefti; Orta Asya'da göç etmek... Bugün bizim hedefimiz daha çok bilmek, daha çok anlamak ve fayda yaratmak olmalı" dedi. “ÖLÜMSÜZLÜĞÜ ARARKEN YAŞAM SÜRESİNİ UZATTIK” Tıp tarihinden örnekler vererek ilerleyen Özkan, insanoğlunun yüzyıllar boyu ölümsüzlüğü aradığını, bu süreçte pek çok bilimsel kazanım elde ettiğini aktardı. "Orta çağda insanlar 40 yıllık ömre razıydı. Ama biz, ölümsüzü bulamasak da yaşam süremizi uzattık. Bu bile boşa gitmemiş çabalardır" diyerek öğrencilere, hiçbir çabanın anlamsız olmadığı mesajını verdi. “277. DENEMEDE KAZANILAN UMUT” Konferansta, klonlanan ilk memeli olan koyun Dolly’nin hikâyesine de yer veren Prof. Dr. Özkan, 277 denemenin sonunda elde edilen başarının, sabrın bilimdeki yerini gösterdiğini vurguladı. "İlk 100 denemede pes etselerdi, insanlık bu kazanımdan mahrum kalacaktı. Bilimde ilerleme, sabır ve merak ister" dedi. BİLİM VE TEKNOLOJİYE YERLİ KATKI VURGUSU Prof. Dr. Özkan, bilimde ilerlemenin sadece teknoloji transferiyle değil, yerli katkıyla mümkün olabileceğini anlattı. Gelişmiş ülkelerin bilim insanlarını kendi ülkelerine dönüş için motive ettiğini belirterek, “Biz de yurtdışına gideceğiz ama mutlaka dönüp ülkemiz için çalışmalıyız" dedi. Hindistan’ın dünyanın en büyük ilaç üreticisi olmasının ardındaki ana nedenin, bu şuura sahip bilim insanları olduğunu söyledi. GELECEK FELAKETLERİ ÖNLEMEK BİLİMLE MÜMKÜN Özkan, iklim krizinden su sıkıntısına, genetik hastalıklardan ekonomik dönüşümlere kadar pek çok tehdidin bilimsel çalışmalarla önlenebileceğine dikkat çekti. "Apokaliptik bir dünya tablosuna doğru gidiyoruz ama çözümler yine bizde. Bu salonlardan çıkacak iyi insanlar, iyi bilim insanları kurtaracak dünyayı" dedi. “KANSER VE NADİR HASTALIKLAR BİZİ BEKLİYOR” Konferansta tıp alanında çözüm bekleyen sorunlara da değinden Prof. Dr. Özkan, “Enfeksiyon hastalıklarını aştık, ama kanser gibi kompleks hastalıklar hala çözülmeyi bekliyor. Toprağı işleyen çiftçimizin mahsulüyle bile bir ilaca ulaşmak zorlaştı. Yeni çözümler sizlerin elinde" diyerek, bilimsel merakın ekonomik ve toplumsal etkisine de vurgu yaptı. "BU ÜLKEDE BARIŞ İÇİNDE YAŞAMAK GÜÇLÜ OLMAKTAN GEÇER" Bilimsel gelişmelerin sadece bireysel başarılarla değil, sistemli çabalarla mümkün olduğunu belirten Prof. Dr. Ömer Özkan, gençlere yurt dışına gitme hayallerinin doğal olduğunu ancak “mutlaka geri dönüp bu ülkeye katkı sunma” çağrısında bulundu. Prof. Dr. Ömer Özkan, “Ben Çinli ve Hintli arkadaşlarımı gözlemledim. Uzun yıllar başka ülkelerde okuyor, çalışıyorlar ama sonunda ülkelerine dönüyorlar. Çünkü biliyorlar ki kalkınma ancak kendi toprağında kök salarsa anlamlıdır” dedi. Hindistan’ın bugün dünyanın en büyük ilaç üreticisi ülkesi haline gelmesini bu farkındalığa bağlayan Özkan, “Hiçbir bağları olmasa bile ülkelerine dönüp bir şeyler kuruyorlar. Bizim de bu bilinçle hareket etmemiz, ülkemiz için üretmemiz gerekiyor” diyerek, gençleri yurt dışına gitme hevesini ‘ülkene katkı’ vizyonuyla dengelemeye davet etti.


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —