Kırıkkale’nin usta isimlerinden Şeref Şimşek, 30 yıldır el emeğiyle ahşap oyuncak üretiyor.
KIRIKKALE-BHA
Kırıkkale’nin usta isimlerinden Şeref Şimşek, 30 yıldır el emeğiyle ahşap oyuncak üretiyor. Eski Sanayi Çarşısı’nda 300 metrekarelik atölyesinde üretimlerini sürdüren Şimşek’in hedefi büyük: Türkiye’ye ve bölgeye örnek olacak 2 bin metrekarelik alanda “Yaşayan Oyuncak Müzesi” kurmak.
Bu özel müze sadece oyuncakları sergilemeyecek. Bahçesinde 150’ye yakın unutulmaya yüz tutmuş geleneksel sokak oyununun yeniden canlandırılacağı bir alan da yer alacak. Usta isim, bu projeyle çocukların tekrar sokakta oynayarak arkadaşlık bağlarını güçlendirebileceğini, paylaşmayı ve birlikte hareket etmeyi öğrenebileceğini söylüyor.
“Çocuklar Sokağa Dönmeli, Oyun Kolektif Bir Eğitimdir”
Şimşek, günümüzde çocukların dijital ekranlara sıkıştığını ve bunun arkadaşlık ilişkilerinin gelişmesini engellediğini belirtiyor. Ona göre kolektif oyunlar sadece eğlence değil, kişilik gelişimi, özgüven ve sosyal bağların kurulması açısından da kritik öneme sahip. Bu nedenle özellikle geleneksel sokak oyunlarının çocukların hayatına tekrar dahil edilmesi gerektiğini vurguluyor.
Kanserojen İçerikli Oyuncaklara Karşı Ahşap Alternatif
Usta oyuncakçı, oyuncak üretiminde tamamen doğal ahşap ve sağlığa zarar vermeyen malzemeler kullanıyor. Son yıllarda bazı plastik oyuncaklarda kanserojen madde kullanımına dikkat çeken Şimşek, ürettiği hiçbir üründe sanayi boyası ya da zararlı katkı maddesi kullanmadığının altını çiziyor. Bu yönüyle ürünleri, öğretmenler ve okul yöneticileri tarafından da tercih ediliyor.
Her Oyuncak Her Yaşa Uygun Değildir
Oyuncağın sadece bir oyun aracı olmadığını vurgulayan Şimşek, her oyuncağın her yaşta kullanılmaması gerektiğini belirtiyor. Oyuncakları yaş gruplarına ve zihinsel gelişime uygun şekilde tasarladığını ifade eden usta, çocuk psikolojisi üzerine yıllardır bireysel araştırmalar yaptığını ve bu bilgileri oyuncak tasarımlarına yansıttığını aktarıyor.
Koleksiyon Sahibi ve Tasarımcı
Sadece üretimle sınırlı kalmayan Şimşek, oyuncak koleksiyonu da yapıyor. Atölyesinde onlarca farklı geleneksel oyuncak türü bulunuyor. Oyuncak üretirken hâlâ çocukluk heyecanı yaşadığını dile getiren Şimşek, her bir oyuncağı ayrı bir karakter ve dünya olarak görüyor.
Sektörün Ekonomik Boyutuna Dikkat Çekiyor
Şimşek, oyuncak sanayisinin Türkiye’de ciddi bir potansiyel taşıdığına inanıyor. Türkiye'nin oyuncak sektöründe yıllık 2 milyar dolarlık bir pazara sahip olduğunu hatırlatırken, dünya pazarının 126 milyar dolar olduğunu ve bu pastadan daha büyük pay alınabileceğini belirtiyor. Çin’in üretimin %36’sını karşıladığını ifade eden usta, Türkiye'nin bu alanda büyük mesafe kat edebileceğini düşünüyor, yeter ki yatırım ve destek olsun.
"Erkek Çocuklara Yemek Yapmak da Öğretilmeli"
Sıradışı bir bakış açısına da sahip olan Şeref Şimşek, yalnızca oyuncakla değil, çocuk eğitimiyle de ilgileniyor. Oyuncak seçiminin yanı sıra ailelerin çocuklara hangi değerleri kazandırdığına da dikkat çekiyor. Şimşek, “Erkek çocuklarına yemek yapmayı öğretmek de önemlidir. Bu, hem bireysel gelişim hem de toplumsal denge açısından kıymetlidir,” diyor.
Ustasına Sahip Çıkamayan Meslek
65 yaşındaki Şimşek, mesleğinin geleceğinden umutlu ancak çırak yetiştirme konusunda zorlandığını ifade ediyor. Oyuncak üretiminde yarım asra yakın birikime sahip olduğunu söyleyen Şimşek, bilgi ve tecrübelerini aktaracak gençler aradığını, ancak bu konuda yeterince ilgi görmediğini dile getiriyor.
Kamuoyuna Çağrı
Yıllardır Kırıkkale kamuoyuna ve yetkililere seslenen Şimşek, “Daha geniş imkânlar sağlanırsa, özellikle sağlık açısından güvenli ahşap oyuncak üretimi ve oyuncak sanayi konusunda çok daha büyük projeler hayata geçirebilirim,” diyor.
Şeref Şimşek’in tek isteği: Hem çocukların sağlıklı oyuncaklarla büyümesi hem de Türkiye’ye örnek olacak bir “Yaşayan Oyuncak Müzesi”nin kurulması. Bu hedef, sadece bir ustanın hayali değil; aynı zamanda çocukların sağlıklı gelişimine, kültürel mirasa ve yerli üretime yapılacak değerli bir yatırım olarak görülüyor.
