14171,21%-0,41
42,81% 0,04
50,37% 0,43
6092,39% 2,02
9752,45% 1,12
EGEMEN ALTINBAŞ / ANKARA - BHA
Eğitimci Hayat Aras, ''Çille - Yenigün - ISIAX - URUN - TOY…'' adlı yazısında şu değerlendirmelerde bulundu:
''Mevsimler, dünyanın güneş etrafındaki yolculuğu sırasında eksenindeki hafif bir eğiklik sonucu oluşur. Bu eksen eğikliği, güneş ışınlarının dünyanın farklı bölgelerine farklı açılarla düşmesini sağlar. Eğer bu eğiklik olmasaydı, güneş ışınları her zaman Ekvatora dik geleceğinden her bölgeye eşit miktarda güneş ışığı ulaşacak ve mevsimler olmayacaktı. Eğiklik sonucunda 21 Mart ve 23 Eylül tarihlerinde ekinokslar (gece – gündüz eşitliği), 21 Aralık ve 21 Haziran tarihlerine de solstisler (gündönümü) meydana gelmektedir.
Zamanı tanrı yaşar. Yerin ve göğün hareketlerine göre insanoğlu zamanı anlamlandırarak okur. Okuyunca adlandırır. Gökyüzü ile yeryüzü arasındaki gizli anlaşmalara orta dünyadaki insanların da ortak olup imza atmasıyla yerdeki toprak, gökteki güneş görevini yapmaya başlar. Yer ve gök arasındaki uyum, insanoğlun katılımıyla bir toy, bir bayram ya da bir şölen, şenlik, kutlama adı altında takvimdeki yerini alır.
Gece ile gündüzün yaklaşık 21 Mart’ta eşit olması, ilkbaharın başlangıcını, yaklaşık 23 Eylül’deki eşitliği sonbaharın başlangıcını işaret eder. 20/21 Haziran tarihi, yılın en uzun günü olup yazın başlangıcıdır. Yılın en kısa günü olan 21/22 Aralık ise kışın başlangıcıdır.
Dünyanın birçok yerinde bu günler, özel kabul edilmiş ve geçmişte olduğu gibi bugün de çeşitli uygulamalarla kutlanmaktadır. Türkler, bu tarihlerin tamamını önemsemiş ve Anadolu’dan Sibirya’ya kadar geniş bir alanda bu günleri halk takvimine ve toplumun ortak belleğine kaydetmişlerdir: 21 Martta Türkiye’de, Azerbaycan’da, Özbekistan’da Kazakistan’da, Kırgızistan’da, Türkmenistan’da… Yenigün (Nevruz) Bayramı, 22 Mart’ta Hakasya’da Chyl Pazy (Yıl Başı, Yeni Yıl), 21 Haziran’da Saha Cumhuriyetinde/Yakutistan’da Isıax Bayramı, 22 Eylül’de Hakas Cumhuriyetinde Urtun Toy (Hasat Bayramı), 21/22 Aralık’ta, İran’da Şeb-i Yelda, Başkurdistan’da, Tataristan’da, Çuvaşistan’da Nardugan, Azerbaycan’da Çille adıyla kutlamalar yapılır. Kutlamalarda bölgesel, kültürel nedenlerle birkaç günlük farklılık görülebilir. Saha Türkleri Isıax bayramını Haziranın son haftasında, Kreşin Tatarları Nardugan’ı Aralık sonu Ocak başında yapar.
Adı ne olursa olsun, hangi tarihte, hangi coğrafyada kutlanırsa kutlansın, bu uygulamaların özünde değişmeyen ortak bir ruh vardır. Bu ruh, toplumun kendini bir bütün olarak anımsaması ve doğayla kurduğu kadim bağın yenilenerek canlı tutulmasıdır. Zamanın dönüm noktalarında yakılan ateşler, kırılan narlar, tokuşturulan yumurtalar, pişirilen hamurlar, içilen kımızlar, verilen armağanlar... en önemlisi paylaşılan sofralar; dualara, alkışlara eşlik ederek bireyin diğer bireylerle birlikte var olma gücünü yüceltir. İnsanı yalnızca zamansal bir döngünün değil, aynı zamanda toplumsal bir sürekliliğin parçası hâline getirir. Doğaya sunulan sessiz minnettarlık, yerin ve göğün verdiklerine karşılık insanoğlunun teşekkürüdür.”