ANKARA-BHA
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, ABD'nin New York kentinde düzenlenen Türk Günü Yürüyüşü etkinlikleri kapsamında, Türkiye-ABD ilişkilerini mercek altına alan uluslararası bir panel gerçekleştirdi.
“İttifakın Ötesinde: Değişen Dünyada ABD-Türkiye İlişkilerini Yeniden Düşünmek” başlığıyla Türkevi’nde düzenlenen panele, hem Türkiye'den hem de ABD'den çok sayıda akademisyen, bürokrat, sivil toplum temsilcisi ve medya mensubu katıldı.
Panelde, Türkiye ile ABD arasında son yıllarda yaşanan ortak sınamalar, mevcut işbirliği alanları ve geleceğe yönelik stratejik vizyonlar ele alındı.
Katılımcılara video mesaj yoluyla hitap eden Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun, dünya genelinde güvenlik, ekonomi, insani krizler ve teknoloji gibi alanlarda büyük değişimlerin yaşandığına dikkat çekti. Bu değişimlerin Türkiye-ABD ilişkilerini yalnızca ittifak perspektifinden değil, karşılıklı saygı ve ortak çıkarlara dayalı daha kapsayıcı bir yaklaşımla yeniden ele alınması gerektiğini vurguladı.
“Müttefiklik ruhu daha kıymetli hale geldi”
Altun, iki ülke arasındaki müttefiklik bağlarının, belirsizliklerin hakim olduğu küresel düzende daha da önemli hale geldiğini belirterek şunları söyledi:
“Gerek NATO çerçevesinde süregelen ilişkilerimiz, gerekse çeşitli alanlardaki işbirliklerimizle müttefiklik ruhunu koruyoruz. Bu bağlamda, küresel barışa ve istikrara katkı sunan yapıcı politikalarımızla ilişkilerin derinleştirilmesi gerekmektedir.”
Terörle mücadele konusuna da değinen Altun, Türkiye’nin her türden terör tehdidine karşı kararlı duruşunun yalnızca ulusal güvenlik açısından değil, bölgesel ve küresel barış bakımından da stratejik önem taşıdığını ifade etti.
“Görüş ayrılıkları diyalogla aşılmalı”
İletişim Başkanı Altun, iki ülke arasında zaman zaman yaşanan görüş ayrılıklarının yapıcı diyalog ve ortak vizyonla aşılması gerektiğini belirterek, ekonomik işbirliği, güvenlik, savunma ve teknoloji gibi alanlarda ilişkilerin çok boyutlu bir yapıya sahip olduğunu vurguladı.
Panel sonunda, iki ülke arasında ilişkilerin geleceğine yönelik olumlu mesajlar verilirken, akademik ve diplomatik çevrelerden katılımcılar ortak zeminde buluşmanın önemine dikkat çekti.
