ATO Başkanı Gürsel Baran, Türkiye'nin dış ticaret hedeflerine ulaşmasında sağlık sektörünün stratejik rolüne dikkat çekerek, "Katma değerli üretim ve ihracatın yolu sağlık sektöründen geçiyor" dedi.
ANKARA-BHA
Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, teknolojiye dayanan ürünleri, geniş ürün yelpazesi, yüksek katma değer ve ihracat potansiyeliyle sağlık sektörünün, Türkiye'nin dış ticaret hedeflerine ulaşması açısından stratejik bir sektör olduğunu belirterek, "Katma değerli üretim ve ihracatın yolu sağlık sektöründen geçiyor" dedi.
Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı'nın düzenlediği "Mali Mevzuat Eğitimi"nin açılış programı ATO ev sahipliğinde yapıldı. ATO Meclis Salonu'nda gerçekleşen programda, ATO Başkanı Gürsel Baran ve Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ayar ile TİTCK Strateji Geliştirme Daire Başkanı Başar Halıcı birer konuşma yaptı.
ATO Başkanı Gürsel Baran yaptığı konuşmada, sağlık sektörünün, hem bireylerin yaşam kalitesini doğrudan etkileyen, hem de ekonomilerde ve toplumların sürdürülebilir kalkınmasında belirleyici rol oynayan alanların başında geldiğini kaydetti. Türkiye'nin sağlık sektöründeki güçlü, dinamik ve yenilikçi yapısına dikkat çeken Baran, teknolojiye dayanan ürünleri, geniş ürün yelpazesi, yüksek katma değer ve ihracat potansiyeliyle sağlık sektörünün, Türkiye'nin dış ticaret hedeflerine ulaşması açısından stratejik bir sektör olduğunu belirtti. Baran, "Katma değerli üretim ve ihracatın yolu sağlık sektöründen geçiyor" diye konuştu.
Sağlıkta gelişmiş ülkelerle yarışıyoruz
Son yıllarda yaşanan pandemi süreci ve küresel gelişmelerin, sağlık alanının stratejik önemini ortaya koyduğunu kaydeden Baran, "Sağlık, dünyada en stratejik alanlardan biri. İlaç ve tıbbi cihaz sektörü de, sağlık hizmetlerinin vazgeçilmez ve belirleyici unsurlarından. Ülkemiz, ilaç ve tıbbi cihaz üretiminde önemli bir ülke. Bugün, dünya standartlarındaki tesislerde üretilen ürünler, dünyanın birçok ülkesine ihraç ediliyor. Türkiye olarak, bu alanda yalnızca gelişmekte olan değil, gelişmiş ülkelerle yarışan bir konumdayız. Pandemi süreci de bunun en net göstergesi oldu" dedi.
Sektör paydaşlarına yönelik eğitim organizasyonlarının önemine dikkat çeken Baran, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu'nun Mali Mevzuat Eğitim Programı'nın kaynakların verimli kullanımı ve sektörün gelişimine katkı sağlayacağına inandıklarını kaydetti. Ankara Ticaret Odası'nın 170 bini aşkın üyesi bulunduğunu ve sağlık sektörünün 3 No'lu İlaç ve Tıbbi Cihaz ve 56 No'lu Sağlık Hizmetleri Meslek Komiteleri tarafından temsil edildiğini hatırlatan Baran, Ankara'nın sağlık alanındaki potansiyeline de dikkat çekti. Baran, "Organize sanayi bölgeleri, ar-ge merkezleri, teknokentleri ve girişim ekosistemiyle dikkat çeken Ankaramız, ilaç ve tıbbi cihaz üretiminde de önemli bir merkez haline gelmiş durumda. Ankara Ticaret Odası olarak, sektörün şehrimizdeki yerli ve katma değerli üretimini dünyaya ulaştırarak, ihracatımızı artırmayı ve sağlık turizminin merkezi olarak konumlanarak, dünyadan şehrimize sağlık turisti çekmeyi çalışmalarımızın temeline koyduk" diye konuştu.
ATO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Temel Aktay ve 3 No'lu İlaç ve Tıbbi Cihaz Meslek Komitesi Üyesi Adem Uyanık'ın da yer aldığı program, eğitimlerle devam etti. Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu'nun 12 Mayıs'ta başlayan Mali Mevzuat Eğitim Programı 14 Mayıs tarihine kadar sürecek.
