Ankara-BHA
AK Parti Kültür ve Sanat Politikaları Başkanlığınca düzenlenen programda konuşma yapan Bakan Ersoy, Meriç’in Türk düşünce dünyasında eşsiz bir yere sahip olduğunu belirterek, “Öncelikle Türk düşünce dünyasının abidevi şahsiyetlerinden biri olan Cemil Meriç’i hürmetle ve saygıyla yad ediyor, Allah’tan kendisine rahmet diliyorum.” ifadelerini kullandı.
Cemil Meriç’in farklı yönleriyle ele alınacağı bu tür etkinliklerin kıymetli olduğunu vurgulayan Ersoy, “Bugün gerçekleşen toplantıda Cemil Meriç’in birçok farklı özelliği vurgulanacak, fikir ve düşünceleri üzerinde titizlikle durulurken konuşmacılar, birbirinden kıymetli şahitliklerini de paylaşacaklardır.” dedi.
Cemil Meriç’in eserlerinden beslenen her okuyucunun, onun farklı bir yönünden ilham aldığını kaydeden Bakan Ersoy, “Kimileri Cemil Meriç’in dünyasını keşfettiğinde onda zorluklar karşısında hiçbir zaman pes etmeyen, ne denli güçlü bir iradeye sahip olduğunu görmüşlerdir. Başkaları, Cemil Meriç’in düşünce dünyasıyla tanıştığında, düşünsel ve kültürel iktidarla hesaplaşmaktan çekinmeyen özgüveni keşfetmişlerdir.” değerlendirmesinde bulundu.
Batı merkezli düşünceye karşı Doğu’nun derinliğini, özgünlüğünü ve kültürel mirasını Meriç’in eserlerinden öğrenenlerin sayısının azımsanamayacak kadar çok olduğuna dikkat çeken Ersoy, “Birçok araştırmacı, Batı merkezci bir siyaset ve tarih okumasına karşı, Doğu’nun bilgeliği ve derinliğinden Cemil Meriç külliyatı sayesinde haberdar olmuştur.” ifadelerini kullandı.
Cemil Meriç’in dile verdiği önemi hatırlatan Ersoy konuşmasını şöyle sürdürdü;
“Medeniyet mirasımızdan yeterince nasiplenememiş aydınların içinde bulunduğu durumun vahametini ülkemizde en açık şekilde ifade eden isimlerin başında yine Cemil Meriç gelmektedir. Yakın tarihimizin en önemli mütefekkirlerinden Cemil Meriç; ‘Kamus bir milletin namusudur. Kamusa uzanan el namusa uzanmıştır.’ diyerek bir milletin millet olma vasfını sağlayan en önemli unsurun dil olduğunu da hatırlatmıştır. İşte bu zenginlik herkesin farklı bir şekilde Cemil Meriç’ten nasiplenmesine imkân sağlamıştır. Bugünkü toplantıda da mutlaka bu zenginlik ifade edilecektir.”
Bakan Ersoy yazar Beşir Ayvazoğlu’nun yıllar önce kaleme aldığı bir yazıya atıfta bulunarak şöyle konuştu:
“Beşir Ayvazoğlu, yıllar önceki bir yazısında Cemil Meriç’in Bu Ülkesi’ni evimize benzetmişti. Bugün bu benzetmenin ne kadar anlamlı olduğunu daha iyi anlıyoruz. Evet, Bu Ülke, dışarıya adım atarken her daim bir evimiz olduğunu aklımızda tutarak hareket etmemiz gerektiğini bize hatırlatmıştır. Cemil Meriç bize evimizi yani kendimizi, kim olduğumuzu, nereden geldiğimizi hatırlatmıştır.”
Bakan Ersoy, programa katkı sunanlara teşekkür ederek sözlerini tamamladı.
“Haddimizi biliyor olmayı Cemil Meriç'ten öğrendik”
AK Parti Genel Başkan Vekili Efkan Ala ise programda yaptığı konuşmada, Meriç’in düşünce dünyasının yalnızca okunarak değil, derinlemesine analiz edilerek anlaşılabileceğini vurguladı.
“Birisi üstadı size anlatsın da siz de anlayın anlayışı içerisinde yaklaşırsanız baştan kaybedersiniz.” diyen Ala, Cemil Meriç’in her kelimesinin üzerinde düşünülmesi gerektiğini, bu kelimelerin birkaç kitapla anlam kazanabileceğini ifade etti.
Ala, Meriç’in sadece fikirleriyle değil, duruşuyla da kendisine yol gösterdiğini belirterek şöyle konuştu:
“Haddimizi biliyor olmayı da ondan öğrendik. Fakat haddimizi bilirken adam gibi duruyor olmayı da ondan öğrendik. Onun için yapacağınız ne varsa karşıda kim var diye bakmadan söyleyeceğimiz sözü söyleyeceğiz, elimizden geleni ortaya koyacağız ve biz özgüven içerisinde hareket edeceğiz. Yine üstadın tabiriyle mazimizin ihtişamı gözlerimizi kamaştırmasın. Ama önümüzü aydınlatsın. Ondan bi haber olarak böyle ne gelirse ona evet diyerek bir yere varmamız mümkün değil. O bakımdan kıymetli kardeşlerim bugün buraya gelenler ve buradaki yapılacak konuşmaları okuyanlar, takip edenler büyük bir kazanımın içerisinde buradan ayrılacaklar. Çok şey kazanacaksınız. Bunu biliyorum. ”
Konuşmasının sonunda gençlere ve ailelere seslenen Ala, Cemil Meriç’i anlamak için “zaman buldukça değil, zaman ayırarak” okumaları gerektiğini söyledi ve “Hayatımızın en önemli anı, Cemil Meriç’e ayırdığımız zamandır.” ifadesini kullandı.
“Cemil Meriç bir okuldur, yatağına sığmayan bir ırmaktır”
AK Parti Kültür ve Sanat Politikaları Başkanı Hüseyin Yayman ise Cemil Meriç’i bir “fikir işçisi ve savaşçısı” olarak tanımladı. Meriç’le lise yıllarında tanıştığını söyleyen Yayman, onun sözlerinin yanı sıra düşünce yapısının da çok kıymetli olduğunu belirtti.
Cemil Meriç’in en çok ihtiyaç duyduğu şeyin diyalog olduğunu belirten Yayman, “Peşin hükümlü olmayı, Türk düşünce dünyasındaki en önemli problemlerden biri olarak görüyordu. Cemil Meriç bir okuldur, yatağına sığmayan bir ırmaktır.” dedi.
Konuşmasında Meriç’i büyük bir düşünür, vicdan ve kalem insanı olarak tanımlayan Yayman, “Cemil Meriç bu ülkenin aklına, vicdanına, kalbine ses olan büyük bir mütefekkirdir.” ifadelerini kullandı. Meriç’in kendi ifadesiyle “bazıları taçla doğar, bazıları kılıçla doğar; ben kalemle doğmuşum” sözünü hatırlatan Yayman, onun fikri mücadelesine saygıyla yaklaştıklarını söyledi.
Yayman, bu programın bir anmadan öte bir fikrin yeniden hatırlanması ve kültürün ayağa kaldırılması için bir çağrı niteliği taşıdığını vurguladı.