Tarih: 20.05.2025 16:40
Ağıralioğlu Giresun'dan seslendi: Terörsüz Türkiye tamam teröristle müzakereye tamam değil
GİRESUN-BHA
Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, Giresun’da düzenlenen halk buluşmasına katıldı. Ağıralioğlu’na başkanlık divanı üyelerinin yanı sıra Giresun İl Başkanı Berat Akkaya ve diğer partililer eşlik etti. Ağıralioğlu, hükümete tepki göstererek, “Siz yanılıyorsunuz, millet bedel ödüyor. Sizin öğrenme maliyetlerinize milletin evlatları şehit oluyor. Siz bir şey öğrenmeye çalışıyorsunuz, milletin sermayesi elinden gidiyor. Sizin her denemenizden milletin hissesine dert düşüyor. Belediye seçimlerini kazanmak için bu İmralı'daki çocuklarımızın katiline mektup yazdırdınız. Seçimleri kaybettiniz. Şimdi İmralı'daki caniye haberler vereceğim diye postacılık etmektesiniz. Bunlarla her iş tuttuğunuzda milletin canı yanıyor. Milletin evlatları gidiyor” diye konuştu. Ağıralioğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin komisyon önerisine ilişkin de, “Mevzuyu tabana yayıyorlar. PKK'dan insan hakları havarisi çıkardılar. Utanmasalar terörist diyecekler bize, endişelerimiz var diye. Mecliste komisyon kurulsun. Meclisteki komisyonun kararları referanduma sunulsun. Milletinize soracaksınız. Eğer milletiniz derse ki size bu işi yapmanıza razıyız. Biz hiçbir şey söylemeyeceğiz. Ama milletiniz derse ki size bunu yapmaya yetkiniz yok, siz de bir şey yapamazsınız. Hakemi millet yapıyoruz. Milletin iradesinin üstünde irade tanımıyoruz” açıklamasında bulundu.
Vatandaşlar tarafından coşkuyla karşılanan Ağıralioğlu, burada yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:
"İtirazlarımızı duysun diyen milletin sesine ses olma irademiz var"
“AK Parti güzel sözler söyledi, Tayyip Bey güzel konuşmalar yaptı. 23 yıldır milletin ufkunda milletin sinesinde yer buldu. 23 yıldır milletin umut ufkunda tutuldu. Bu seçim olmazsa öbür seçim diye 23 yıldır iktidarda tutuldu. Biz AK Parti'nin 2002’de başlayıp 2025 yılına kadar tutamadığı ne kadar söz varsa o sözleri tutmak vaadiyle Anahtar Partiyi kurduk. Particilik şimdi bu kadar sıkışmış bir memlekette heves edeceğimiz bir iş değildir. Ama memleket mücadelesinde biz varız. İtirazımız var. İtirazlarımızı duysun diyen milletin sesine ses olma irademiz var.
"23 yılın sonunda duysun milletini, milleti adam bulmadan iş yapamıyor"
Sayın Cumhurbaşkanı… Başımızda milletin adamı var. Kürsülere öyle ağırlanarak çıkmayı çok seviyor. Milletin adamı olarak tarif edildiği bu 23 yılın sonunda duysun milletini, milleti adam bulmadan iş yapamıyor. Madem siz milletin adamısınız, biz niçin her işimizi yapmak için adam aramak zorundayız diyen bir millet var. İtirazımız var. 23 yıllık kudrete konuşuyorum. Emekli aylıklarına itirazımız var. Ev kiralarına itirazımız var. Eskiden emekli olunca evlat evlendirirdik. Şimdi evlatlarımıza eşya alamaz durumdayız itirazımız var. Asgari ücret diye bize verdiğinize itirazımız var. Çocuk okutuyoruz. Okutana kadar canımız çıkıyor. Çocuklarımız da mezun olduktan sonra canlara çıkıyor. İtirazımız var. Asım'ın nesli diye nutuklarınız var sizin. Sizin Asım'ın nesli diye konuştuğunuz bu 23 yılın sonunda dokuz milyon madde bağımlılığının pençesinde evladımız var, itirazımız var. Simit hesabı diye çıktığınız yolda iki bin yirmi beşte simidin çaya denk gelmediği bir geçim zorluğu var, itirazımız var.
"Memleketin kahrı siyasetçiler"
Ben ve arkadaşlarım Giresun meydanında sanki daha önce hiç parti kurulmamış da sanki ilk defa bunlar vadediliyormuş gibi parti kurmak zorundaysak bunun sebebi sizsiniz. Siz eğer milletimize verdiğiniz sözleri tutsaydınız biz parti kurmayacaktık. Sizi sevmekten başka hiçbir kabahati olmayan milletimize 2025 yılında bu karneyi sundunuz. Bizim bu karneye itirazımız var. Seni sevdiği, senden beklediği kadar hiç kimseden beklemediğini bildiğin halde her türlü gücün kudretin her şeyi yapabilme imkânın olduğu halde memleketin çözülmeyi bekleyen sorunları var. Anahtar parti senin çözemediğin kilit hale getirdiğin sorunlar için var. O yüzden bu memleketin kahrı siyasetçidendir. Bizim hissemizde sadece sizin çözemediğiniz sorunlar değil sizin çözemediğiniz ve mahcubiyet duymadığınız her iş için hissemize düşmüş utanç var. Sizin yerinize de utanacağız. Biz sizin yapamadıklarınızı yapacağız. Biz size söz verip başaramadıklarınızı başaracağız. Biz sizin kırdıklarınızı toplayacağız.
"İş başa düştü"
Ben memleket evladıyım. Daha iyi bir ülke mümkündür diye yollardayım. Bundan daha iyi bir memleket kurmak için arkadaşlarımla beraber milletin yarınına hizalanmaktayım. Çalışacağız. Biz bu ihtiyarları dinlendireceğiz. Kendileri de yoruldu. Bizi de yordular. Memleketi de yordular. Yapmamaları gereken pek çok şeye heves edip yapmaları gereken her şeyi unuttular. Hatırlattık olmadı. ‘Yahu arkadaş memleketinizi toparlayın’ diye feryat figan ettik, umursamadılar. İş başa düştü, memleketi ellerinden alacağız. Siyaset bir bayrak yarışıdır. Yapabilen kalır, yapamayandan alırlar. Yapsaydınız dua edecektik. Yapamadınız alacağız. Memleketin istikbaline yetseydiniz dua edecektik. Yetemediniz alacağız.
"Oy verecek adam da parti de var"
Sayın Cumhurbaşkanı ‘benden başka oy verecek kimse yok’ demeyi çok sever. Bu tahtlara varlığı bozuyoruz. Artık oy verecek parti de var, oy verecek adam da var. Anahtar Parti her partiden bir parti olmak iddiasıyla açılmadı. Her partinin hakikatinde memleket için bir hassasiyet var. Anahtar Parti her partinin hakikatine razı, her partinin mesuliyetini kendi mesuliyeti bilecek kadar ciddiyetle var. Adalet ve Kalkınma Parti ne vaat etti size? Adaletle kalkınma vaat etti. Anahtar Parti adaletle kalkınma vaat ediyor. Cumhuriyet Halk Partisi ne vaat ediyor size? Cumhuriyeti halkla buluşturacak zenginlik vaat etti size. Cumhuriyeti halkla buluşturmak mesuliyetimiz var. Milliyetçi Hareket Partisi ne diyor size bu kadar yıldır? Milliyetçi hareket edeceğiz. Ülkemizi milliyetçi bir mesuliyette inşa edeceğiz diyor. Anahtar Parti milliyetçi bir hareket hassasiyetiyle yolculuğu var. Hepsi memleket için aslında iyi bir şey söylüyorlar. Madem hepsi iyi şeyler söylüyorlar. Bu memleketin hali ne? O yüzden bize bir parti lazım değil. Bize de vatanını, milletini, devletini milletinin dertlerini çözebilme iradesiyle memleketini sarıp sarmalayacak bir irade lazım.
Terörsüz Türkiye süreci
Bugün çözüm diye başladıkları bir süreç var. Terörsüz Türkiye diye bir şey konuşuyorlar. Terörlü Türkiye diye bir lafı kimse konuşmaz bu memlekette. Kimse evlatlarımızın ölmesini, anaların, babaların hissesine şehit haberinden acı düşmesini istemez. Terörsüz Türkiye bizimde razı olacağımız güzel bir hayal. Ama karşınızda PKK diye bir cinayet şebekesi varsa, karşınızda 41 yıldır evlatlarınızı öldüren, evlatlarınızı öldürmek için de dünyanın bütün istihbarat örgütleri tarafından beslenen bir cinayet şebekesi varsa her adımınızı bin kere düşüneceksiniz. Evlatlarınızı vuranlara soruyorsunuz. Kongre toplayın diyorsunuz. Kararlar açıklıyorlar devletinize, millet bütünlüğünüze, kuruluş anlaşmalarında kuruluş senetlerimize Lozan Antlaşması'na itirazların da konuşulduğu bir takım birtakım lafların arasında terörsüz Türkiye diye hevesiniz var görüyoruz. Terörsüz Türkiye tamam. Teröristle müzakereye tamam değil. Terörsüz Türkiye tamam. PKK'yla muhataplık asla meşru değil. Terörsüz Türkiye tamam. Öcalan'a insan hakları havarisi gibi davranmaya asla razı değiliz. 41 yıldır evlatlarımızı öldüren bir alçaktan barış havarisi çıkarmaya asla razı olmayacağız. PKK'nın Kürt'e değmesine Öcalan'ın Kürtlerin temsilcisi haline getirilmesine asla razı olmayacağız. Silah bıraksınlar. Elinde bırakacak silahı kalmamış bir örgüte Kürtlerin temsilciliği gibi davranılmasına da razı değiliz.
"2013’te niçin yönetemediğini anlatacak milletine"
Bu yaptığınızı 99 da niçin yapmadığınızı anlatacaksınız milletinize. Öcalan yakalandığında ‘beni bu devlet bin parçaya ayıracak’ diye korktuğunda ‘Türk milletini severim, Türk devletinin emrindeyim’ diye konuştuğunda bu dediklerinizi o gün niçin yapmadığınızı milletinize söyleyeceksiniz. Devlet Beyimiz şimdi bir süreç yönettiğini söylüyor. Şimdi yönettiği süreci 2013 de niçin yönetmediğini anlatacak milletine. Ne pazarlık yapıyorsunuz? Önünde arkasında ne var? Ne söz veriyorsunuz? Hepsini teker teker anlatacaksınız. Öyle yağma yok. İstediğimiz zaman istediğimizi yaparız siyasetine, milletin sinesinde yer yok.
"Belediye seçimlerini kazanmak için mektup yazdırdınız"
Siz yanılıyorsunuz, millet bedel ödüyor. Sizin öğrenme maliyetlerinize milletin evlatları şehit oluyor. Siz bir şey öğrenmeye çalışıyorsunuz, milletin sermayesi elinden gidiyor. Siz ekonomide bir şey deniyorsunuz, paramız gidiyor. Siz güvenlikte bir şey deniyorsunuz, çocuklarımız ölüyor. Siz dış politikada bir şey deniyorsunuz. 5 milyon Suriyeli bizim memleketimize geliyor. Sizin her denemenizden milletin hissesine dert düşüyor. Biz sizin siyasi sicilinizden de endişeliyiz. Her önüne gelenin sizi kandırmasından endişeliyiz. 99 da yapabilirdiniz, yapmadınız. 2007 de denediniz olmadı. 2013 denediniz şehirleri kaybettiniz. Sonra belediye seçimlerinde bir daha denediniz. Mektup yazdırdınız bu Öcalan dediğiniz caniye. Belediye seçimlerini kazanmak için bu İmralı'daki çocuklarımızın katiline mektup yazdırdınız. Seçimleri kaybettiniz. Şimdi İmralı'daki caniye haberler vereceğim diye postacılık etmektesiniz. Bunlarla her iş tuttuğunuzda bunlarla her hevesinize konu iş yaptığınızda milletin canı yanıyor. Milletin evlatları gidiyor. Dikkatli olmak zorundasınız.
Bahçeli'nin komisyon önerisi
Şimdi Devlet Bey demiş ki, mecliste temsili olan partiler seçime girme hakkı olan partiler bir komisyon teşekkül ettirsinler, bu işi beraber görüşsünler. Mevzuyu tabana yayıyorlar. Biz de şimdi endişelerimizi ifade edince endişelerimizden dolayı bize diyorlar ki siz de terör olsun istiyorsunuz. PKK'dan biri insan hakları havarisi çıkardılar. Bize de diyorlar ki utanmadan siz de terör olsun istiyoruz. Utanmasalar terörist diyecekler bize, endişelerimiz var diye.
"KCK’YI feshetmeniz lazım"
Barış havarisi haline getirdikleri insanların konuşmalarını duyuyorum. Onlar da bizi duysunlar. PKK'nın heveslerini görüyoruz. Suriye'de yapılmak isteneni fark ediyoruz. İsrail'in güvenlik şemsiyesi haline dönüştürülecek bir organizasyonu adım adım izliyoruz. İçeride bırakacak silahı kalmadığı halde PYD'nin YPG'nin, SDG'nin, alfabete harf bırakmamış bu alçakların Suriye'de başımıza bela edecekleri terör devletini görüyoruz. PKK'yı değil çocuklarımızı bugün içinden kurtarmaya çalıştığımız terör organizasyonunun içinde KCK'yı feshetmeniz gerektiğini söylüyoruz. Narko terör hattında dünyanın en büyük uyuşturucu ticaretini yapan KCK'nın dağıtılması gerektiğini söylüyoruz. Çocuklarımız PKK'nın elindeki silahlardan çok daha büyük silahlarla vuruluyor. Esrarla, eroinle vuruyor çocuklarımız. 9 milyon madde bağımızı çocuğumuz var. Bu PKK'lılar, bu KCK'lar bizim evlatlarımızı uyuşturucuyla vuruyorlar. Düşmanla oturarak kurmadık biz bu vatanı. Düşmanla müzakere ederek almadık memleketimizi. Yaptığınız her şeyi milletinize soracaksınız. O yüzden Anahtar Parti şehidin, şühedanın, gazinin, yetimin, mahzun ananın, mezarın başında 40 gözyaşıyla bekleyenin hakkında size itirazları var, ikazları var.
"Almaya vekalet vermiştik, satmaya yetkiniz yok"
Geçen seçim söylediklerinizin tam aksini yaparak meydanlara geldiler. Sizden oy isterken size şöyle seslendi. 2023 de vekaletinizi öyle verdiniz. Sayın Cumhurbaşkanı geldi buraya. Dedi ki size ‘aziz milletim biraz enflasyon, işsizlik arttı. Faizler de yüksek ama devlet millet düşmanlarını da gülmedik. Bu altılı masa Öcalan'la masaya oturacak. Selahattin'i serbest bırakacak. Cumhurbaşkanlığını PKK'yla pazarlık konusu yapacak. Biz bunların canını okuyacağız’ diye geldi, sizden oy istedi. Geçen seçim millet Fakirliğe, enflasyona, çocuklarının işsizliğine razı oldu. Vatansızlığa razı olmadı. Devletin makamları PKK'yla görüşülmesin diye açlığa razı oldu. Şimdi siz geçen seçim PKK'nın canını okuyacağız diye seçildiniz şimdi PKK’ya can arkadaşı olmaya heves ettiniz. Bunun referanduma ihtiyacı var. Milletinize geleceksiniz. Sandığı koyacaksınız. Vekaletinizi kaybettiniz. Almaya vekalet vermiştik, satmaya yetkiniz yok. Biz size PKK'ların canını okuyun diye vekalet verdik. Masaya oturun diye vekalet vermedik. Oturuyorsanız soracaksınız. Referandum hattında duruyorum.
"Terörsüz Türkiye'ye razıyız, muhataplığınıza değiliz"
Mecliste komisyon kurulsun. Meclisteki komisyonun kararları referanduma sunulsun. Milletinize soracaksınız. Eğer milletiniz derse ki size bu işi yapmanıza razıyız. Biz hiçbir şey söylemeyeceğiz. Ama milletiniz derse ki size bunu yapmaya yetkiniz yok, siz de bir şey yapamazsınız. Hakemi millet yapıyoruz. Milletin iradesinin üstünde irade tanımıyoruz. Bu yaptığınız iş terörsüz Türkiye'deki razı olduğumuz bir iştir ama muhataplığımıza itirazımız var. Çocuklarımızın katiline kurucu Önder demenize itirazımız var. 41 yıldır kurucu Önder diye teşekkür ettiğiniz bu alçak insan hakları derneği kurmadı. Sosyal haklarımızı kazanalım diye dernek kurmadı. Bu kurucu Önder teşekkür ediyorum diye kurucu önder dediğiniz bu alçak 41 yıldır evlatlarımızı vuruyor. Sıra dağlar gibi evlatlarımızı gönderiyoruz. Ay Yıldızlı Al Bayrağın altında alıyoruz evlatlarımızı. Dolayısıyla kurucu Önder'e teşekkür etmek yerine 41 evlat verip tabutlarıyla alıp sarılan evlatlarına rağmen sarıldıkları evlatlarına rağmen bir gün isyan etmemiş milletinize soracaksınız. Milletinizi duyacaksınız. Milletinizden habersiz iş yapmayacaksınız. Önünde arkasında ne var? hangi şartlarla bu süreci yönetiyorsunuz, şeffaflaştıracaksınız. Tek tek anlatacaksınız.”
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —